Amaaaaaaan dostlar, boşverelim adsızı madsızı gerçekten, haklısınız... biz işimize bakalııım, hepinize çok teşekkür ederim, güzel yorumlarınız ve destekleriniz için. Eeeee nerde kalmıştık:)
Serpiiiiiiiiiiiil sana diyorum havan batsın yapıp yapıp koyuyorsun yemekleri, hıh ben de dün hünkar beğendi yaptım. Yemeğin adı hünkar beğendi ama yemişim hünkaaarı, beyim bayıldı. Çok sever zaten, uzun zamandır yapmamıştım. Cumartesi günü bomontide ki organik pazardan aldığım, tadı mükemmel olan patlıcanları közledim. Beğendinin tadı nefisdi gerçekten ne yalan söyliim beğendimi beğendim:D
Nehir mi? o hala balerinci prenses bi değişiklik yok, geçtiğimiz pazar sevgili
rima'nın doğum gününe gittik. O kadar tatlı ve o kadar sevimli bi çocuk ki rima, aynı fotoğraflarda göründüğü gibi. Amaaa o annesi varya annesi fotoğraflarda göründüğünden çok daha güzel!
Çok güzel insanlar tanıdım doğumgününde. Çok az kalabildiğim için fotoğraf çektirme şansım pek olmadı, zaten makinamıda götürmemiştim ama
şebnem makinasını konuşturdu. Tüm çocukların karelerce fotoğrafını çekti. Tabi bi kaç poz bizleri de aldı sağolsun.. sabırsızlıkla bekliyorum fotoları. Nehir beni, şebnemi ve herkesi şaşırtacak kadar acaip pozlar verdi. Küçük hanım objektif görünce bi anda başka bi çocuk oluyor sanki, bıkıp usanmadan poz verdi şaşırdım kaldım. Kırıtmalar, eteğini çekiştirmeler, gerdan kırmalar göz süsmeler... amanın valla hepimiz şaştık kaldık!
Zuzu kafenin sahibi çok hoş ve sevimli bi bayan vardı ve onun dünyalar güzeli oğlu doruk! O her ne kadar kızlara pek pas vermediysede nehir hanımın dikkatinden kaçmamış doruğun yakışıklılığı. Arabada dönerken babasına doruktan "prens" diye bahsetti, çok şaşırdık. Babasının bozulduğunu gürüncede "yani babacım prens gibi" dedi. Yani gerçek prens hala babası:P
Başka blogger arkadaşlarda vardı, herkesle tek tek tanışma şansım olmadı kalabalıktan ama hepsinden haberdar olmak iyi oldu benim için tek tek takip edicem artık. Ama gülcan ve egemeni görmek tam süpriz oldu.
Gülcan, yanında egemen ve karnında ki melekle gelmişti ve o da çok güzeldi.
Hande ve cemi gördüm, çok mutlu oldum. Tekrar görüşmek için sözleştik..
Pastacı rapunzel sıcak ve samimiydi, pastası nefiiissssdi!!!.
Ceyda vardı hani güdük fare, rimanın teyzesi, çok tatlıydı ve nehirle çok ilgilendi sağolsun. Bi gün mutlaka "N" kitap evine onu görmeye gidicem. Ha bi de düşler mutfağı vardı
züzü içten güler yüzlü vıcır vıcır mutfağı toparlamaya çalışıyordu bi yandan:) Bu arada blogunu bilmediğim başka arkadaşlarıda tanıma şansı buldum çok memnun oldum.
Sevgili ebru ya çok teşekkür ederim, rimanın bu en özel gününde bizleride çağırdığı için, güzel yemekler için, çıkışta verdiği küçük hediyeler için; nehir bayıldı bardağını görünce şimdi hep onu kullanıyoruz:) Ve rimacım iyi ki doğduun tüm hayatın gülüşün kadar güzel olsun umarım..Ebru fotoğrafları yolladığı zaman ben de mutlaka koyucam bloguma dostlar.
Bu arada geçen hafta telefon çaldı. Karşımda cıvıl cıvıl bi ses, ya insan bu kadar mutlu olur mu memleketinden gelen bi telefona????? akraba değil, eski bi dost değil....
evet olur!! eğer O; sadece blogdan tanıdığınız, ama yıllardır tanıyormuş gibi hissettiğiniz, kızı
asyayı görmek ve koklamak için sabırsızlandığınız, yazılarını nefes bile almadan okuduğunuz, ah bi görsem, yüz yüze dertleşsem diye iç geçirdiğiiniz bi dostsa; olur öyle mutlu olur ki hem de tüm günü güzel geçer. Siz daha bu sevinci atlatamadan bi de
kankanız arar, bi süpriz de o yaparsa ne olur? çifte kavrulmuş lokum olur vallahi..
hemşomla gürüşebilmek için biraz beklemem gerekiyo belki ama en azından
anka-kankamla görüşmemize çok az kaldı. Ah be kızlar " iyi ki açmışım ben bu blogu" dedirttiğiniz için teşekkür ederim...