29 Mart 2010 Pazartesi

nankörüz nankör:)

evet gelen yorumlardan anladım ki yazın "of anam yandım çok sıcak" dediğim zaman herkes bana hoooooop dicek:)) bakın ben baştan peşin söyliiim ben sıcağı hiç sevmem:) kışın hiç şikayet etmem, soğuk havayı her zaman sıcak havaya tercih etmişimdir. Yağmur yağdığında yeniden doğmuş gibi olurum. Amaaa bu sene kış ortasında taşınmak, uzun süre yanmayan doğalgaz, yanınca da 1 milyar gelen faturanın kıştan bıkmam da büyük etkisi var sanırım:)) Allahııııııım sen bu nankör kullarını affet. En güzeli bahar varsın accık allerji olsun, varsın accık bahar yorgunluğu olsun ama hep bahar olsun :))
Fotoğraflar, siyah incimi almadan önce emektar canon umu ilk kullanmaya başladığım zamanlar, emirgan parkından çektiklerim. Laleler sizin için.........

26 Mart 2010 Cuma

SEN NEYMİŞ BE BAHAR! AAAAAAA-AAAAAAAAA-AAAAAAAA

Bu senede tüm faturalar bahara kesilmeye başladı:) İyisiyle kötüsüyle, kimle konuşsam

"ay çok fena başım ağrıyo,kesin bahardan"

"çok bi halsizim bu sıralar kolum kanadım kalkmıyor,kesin bahar yorgunluğu"

"ay içim içime sığmıyor kıpraşıyom bana bişiler oluyo, aşık olasım var kesin bahardan"

"canım hiç çalışmak istemiyo,işe gitmek istemiyo taksam koluma sevgilimi parklarda sürstsem şu bahar gününde de çalışılırmı yaw"

"hay aksi allerji oldum yine bahardan"

"totonda sivilce çıktı hah! kesin o da bahardan"

puaahaha sen neymişsin be bahar, ne iyi ettinde geldin bütün yükümüzü sırtladın..
kimine yorgunluk,kimine mutluluk,kimine hapşuruk, kiminede AŞK getirdin..

demiştim geçen sene tam da bu zamanlar da, blogumda.
Şimdi yine, tam da bugünlerde hangi blogu açsam, hangi arkadaşımı okusam aynı şeyleri birebir yaşıyoruz ve paylaşıyoruz. Toprak ana da nasıl kıpırtılar başladıysa herkesde aynı kıpırtılar. Tabi ben de de..
Kış uykusundan uyanmış ama uykusunu alamamış ayı gibim hissediyorum kendimi:)) ruh nasıl bahara hazır kıpır kıpırsa beden o kadar uyuşuk ve de itaatsiz:)
Doğa nasılda hazırlanıyor bahara şuan, tinkerbell ve arkadaşları nasıl da bi koşturmaca içindeler şimdi. Uğur böceklerinin boyanması, ağaçların çiçek açması, her tarafın yemyeşil olması.. evet evet perilerin ANAKARA ya gelmesine az kaldı...

23 Mart 2010 Salı

BABA OLMAK........

Adam oğlunun odasının önünden geçerken hayretle bakakaldı.
Yatağı güzelce toplanmıştı ve odası hiç olmadığı kadar derli toplu görünüyordu.
Sonra adam yastığın üzerine bırakılmış mektup zarfını farketti.
Üzerinde -Babama- yazıyordu.
Aklından geçen bin bir kötü düşünceyle mektup zarfını açtı ve
titreyen elleriyle mektubu okudu:

Sevgili baba;
Sana bu satırları derin bir pişmanlık ve üzüntü içinde yazıyorum.
Kız arkadaşımla kaçmak zorundaydım çünkü seni ve annemi yaşanacak rezaletten uzak tutmak istedim. Gerçek tutku ve aşkı ben jale ile buldum ve o öyle tatlı ki anlatamam… Şunu biliyordum siz onun vücudunun her yerine taktığı küpeleri, derisine işlettiği dövmeleri, kendine has o çılgın giyim tarzını asla ama asla onaylamayacaktınız ve tabi benden çok büyük olmasıda bir sorundu. Fakat benim için bunlar değildi gerçek tutku ve gerçek aşk… Baba jale hamile!
Jale’nin dediğine göre çok mutlu olacağız. Ormanda kendine ait bir karavanı ve tüm kış yetecek kadarda yakacağı var. Bir sürü çocuğa sahip olma düşüncesi rüyalarımızı süslüyor. Jale benim gözlerimi esrar gerçeğine açtı ve artık biliyorum ki esrar kimseye zarar vermez. Esrar yetiştirecek ve insanlara pazarlayacağız ve yine bu sayede ihtiyacımız olan kokoin ve ekstaziye ulaşacağız.

Artık tam anlamıyla bilime yalvarıyoruz dualar ediyoruz şu AIDSin
çaresi bulunsun ve Jale sağlığına kavuşsun diye…..

O kesinlikle iyileşmeyi hakediyor.

Endişelenmeyi bırak baba ben 15 yaşındayım ve kendi başımın çaresine bakabilirim..

Eminim birgün geri döneceğiz ve sen kendi torunlarını tanıyacak,seveceksin

Oğlun…..

NOT: Baba yazdığım mektubun tek kelimesi bile doğru değil. Ben Mehmet’lerdeyim.
Sadece sana; masamın üzerinde seni bekleyen karneden daha kötü şeylerin olduğunu
hatırlatmak istedim.

TÖVBE TÖVBEEE ALLAHIM SEN KORU YARABBİM!! facebook da bi arkadaşım yollamış paylaşmak istedim.

21 Mart 2010 Pazar

küçük kara balık

Bu cumartesi, profilo da çocuklar için ücretsiz olarak sahnelenen çocuk oyunlarından "küçük kara balığı" izlemeye gittik kızımla. Çok güzel vakit geçirdik, ordan çıkışta da D&R dan çok güzel kitaplar aldık. Kitapların bi kısmı tavşan tali'nin hikayelerinden oluşan eğitici kitaplar, ben de tesadüfen buldum ama çok beğendim. Anlatımı çok yalın ve net, resimleride çok güzel. Bi de rakamları öğreten, zamanları öğreten oyunlarla anlatan bi kaç seri kitap daha aldık. Hepsini çok sevdim ve fiyatları da gayet uygundu. Kitaplarla ilgili detayları daha sonra isteyen olursa verebilirim. Zira şuan kısa kes aydın havası olsun modundayım:) Pazarı evde miskinlik yaparak geçirdik. Organik pazar alışverişi, nehir 'in park sefası ve dondurmalı pasta dışında tüm pazarı gebeş gebeş yatarak geçirdik diyebilirim. Şimdi de fırında patatesli, biberiyeli somonumuzun pişmesini beklemekteyim. Yemek sonrasın da hani reklemlarda konu komşunun duyunca sıraya girdiği pasta dondurma var yaaa! onun tadına bakıcaz:) Herkese güzel bi hafta başı diliyorum şimdiden. Çalışanlara pazartesi sendromsuz bi hafta başı, okula giden kuzularınıza zihin açıklığı, hamilelere mide bulantısız bi hafta diliyorum. Benim pazartesi sendorumum yok tahmin ettiğiniz üzere ama ütü sendromum var:P bugün öykü'nün yazısını okuyunca çok güldüm. Yıllardır aynı şeyi hayal ediyorum öykücüm; kendi kendine ütü yapan ütü ya da, ütü yapan robotlar hayal ettim. Eyyyyyyy teknolociii sen de hiç gözüm yok bülüyünmü ama ütü içinde bi çözüm bulsun şu caponlar artık:)

18 Mart 2010 Perşembe

krep ve pamuk prenses, yine karışık bi başlık ve karışık bi yazı

Haaaaaaa antalya da ki yarış atletizm yarışları arkadaşlar, eskiler ve okuyanlar bilebülüüür ya da hatırlayabilir. Hakem olarak görev aldığım atletizm müsabakalarından biri daha var bu hafta sonu ama gidemicem. Geçen haftada vardı gidemedim:(
Ama canım arkadaşım bernayı görmek için nisan da antalya ya, yeni doğanları, yaşlarına girmeden görebilmek içinde:) ankara'ya gitmek farz oldu. Yaz geliyor yaaaaaz ötesi var mı? ki ben; sıcağı sevmeyen, bahara aşık, gabaran topraklar gibi sevinen, sıcaktan kaçan ben bile seviniyorum yaz geliyor diye, yeter bunaldım. Hele bugünkü soğuk havaya, güneşe rağmen şaştım kaldım. 1 milyar gelen doğalgaz faturasına önce küçük bi baygınlik geçirip, heralde bi yanlışlık vardır diyerek kafayı yememeye çalıştım ve bi kez daha:
kış bi mittir git artık dedim.... beeeeeeen??? kışı seven ben, bu sene kıştan nefret ettim.
Ama bugün soğuğa rağmen, ana kız pes etmeyip bi kez daha pamuk prenses ve yedi cüceleri izlemeye gittik. Ay ne iyi ettik, tiyatro alkışın oyunlarını çok beğeniyorum, geçen sene de izlemiştik ama nehir unuttuğu için bi kez daha gittik. Zaten 5-6 yaşına kadar bi oyunu 2-3 kez izleyebilirlermiş. İnanılmaz eğlendik gerçi bilet bulmam çok zor oldu haftalardır ama, söz vermiştim kuzuma. Malum bi izci sözü bi anne sözü!! Geçen hafta tiyaro mie nin sindrellasını izlemiştik. O da güzeldi ama pamuk prensesin verdiği keyfi vermedi nehir hanıma.. Çok sıcak ve tatlılar hepsi ayrıca, oyun sonunda sahneye çıkıp selam verirken nehir pamuk prenses diye bağırdı, tabi o kadar ses de duymadı oyuncu ama nehir tam delirmek üzereyken, el sallayıp öpücük atarken nehir e doğru eğilip gözünün içine baka baka el salladı ya!! vallahi görmeniz gerekirdi, bi çocuk o an daha fazla mutlu edilemez kesinlikle.
Dün akşam da eşimi bekliyorduk ben de o sırada arkadaşım gülcanla telefonla konuşmaya çalışıyordum. Nehir sürekli bağırıyor ve tepiniyor bi yandan bi yerlere tırmanıyo, azdı da azdı derkeeen masanın üstünden güm diye yere çakıldı. Ama çok pis çakıldı. Hemen telefonu kapattık, sonra nehir in ilk yardım müdahalesi anneye sarılma tedavisini yaptık. Tabi ki ağlamadı yine ama kıvrand, kıvrandıııı bacağını tutarak, "anne bacamaa krep girdi" dedi:P ay koptum, ay yarıldım, ay geberdim gülmekten. Çok bozuldu tabi "anneeeeee yediğimiz krep değil tabi ki" dedi:PPPP ay kurban olurum senin krep giren bacağına ahahahaa bak hala gülüyorum.

antalya

ANTALYA DA YARIŞIM VAAR!! GİDEMİYORUUUUUUUUUUUUUUUUMM:(((

15 Mart 2010 Pazartesi

SICAK EKMEK


arşivimden bir yazı..

Ne kadar sağlık için kepek, çavdar gibi bol lifli esmer ekmekleri yemek için gayret etsek de ki ben ediyorum:)
Kim dayanabilir fırından henüz çıkmış, dumanı üstünde tüten, eli yakan, mis gibi kokan sıcacık ekmeğe.. Pazar sabahları ailecek yapılan ve allah ne verdiyse donatılan kahvaltı masalarının olmazsa olmazı sıcak ekmek. Bu yaşıma geldim hala ekmek alıp eve giderken ucundan tırtıklarım:) Annem gibi ekmekçiyim galiba.. Hele sıcak ekmeğin içine biraz tereyağı sürüp, o ekmeğin sıcağıyla erirken bir de içine mis gibi kokan erzincan tulumundan bir parça, yanında çay oooh asla hayır demeyeceğim bi lezzet. Sıcak ekmek tadına doyamayacağım, uzak diyarlara gitsem kokusunu bile özleyeceğim bir tat benim için. Hay allah ne oldu da bu kıza ekmeğe ilanı aşk ediyor demeyin sakın...
Nehir'i severken, koklarken onun kokusunu içime çekip doyamayıp bir kez daha bir kez daha sıkıştırdığım zamanlarda, heleee ensesinden öpüp burnumu tenine yapıştırdığım anlarda nehir'i hep "sıcak ekmeğim benim" diye seviyorum. O da "ben sıcak ekmek değilim neninim" diyor. Ama annecim sen benim; sıcak ekmeğimsin, prensesimsin, çikolatamsın, yaşam pınarımsın, aşkımsın, sevgilimsin, dünyamsın, sın sın sın...:)

9 Mart 2010 Salı

YETTİİİİİİİİİİİİMMMMM YETTİM:))

Kızlar ben döndüm ama inanın çok zor oldu hem taşınmak hem yerleşmek ama üstesinden geldik çok şükür, netten, sizden ve blogumdan bu kadar uzak kalmamın sebebi tabi ki yerleşmek değil, bulunduğumuz yerde ki alt yapı sorunu ve telefonun bunca zaman bağlanmamasından kaynaklandı. Neyse ki artık bağlandı, ben şimdi geldim yavaş yavaş sahalara dönücem ama önce bi kaç ısınma turu atmalıyımm. Sizden bi ricam var. Uzun zamandır yaşadığım yorgunluk ve de internet antremansızlığından dolayı bana yardımcı olun ve lütfen yorumlarınız da bana en son havadisleri ve zuzularınızın neler yaptığını yazarmısınız, yazarsınız yazarsınız:) Nehir mi? iyi iyi merak etmeyin çok büyüdü yazıcam havadisleri en kısa zamanda evle ilgili sorunları ve geride bıraktıklarımızı yazmak istemiyorum inanın ama güzel olan herşeyi paylaşıcam fotoğraf isteyen arkadaşlar onlar içinde bi kaç fotoğraf gelicek) öpüyorum eevri badiii:)))