30 Ağustos 2009 Pazar

30 ağustos

30 Ağustos 1922 tarihi, Türk ulusunu esir etmek isteyen emperyalist güçlere karşı; Türk halkının kadınıyla, çocuğuyla, ordusuyla topyekûn verdiği ve tüm dünyaya örnek olan bir savaşın ve ulusal benliğini kurtardığı ve Zafer Destanı'nın yazıldığı gündür.

Nazım Hikmet'in Kurtuluş Savaşı Destanında söylediği gibi

dağlarda tek tek
ateşler yanıyordu.
Ve yıldızlar öyle ışıltılı, öyle ferahtılar ki
şayak kalpaklı adam
nasıl ve ne zaman geleceğini bilmeden
güzel, rahat günlere inanıyordu
ve gülen bıyıklarıyla duruyordu ki mavzerinin yanında,
birdenbire beş adım sağında onu gördü.
Paşalar onun arkasındaydılar.
O, saati sordu.
Paşalar : «Üç,» dediler.
Sarışın bir kurda benziyordu.
Ve mavi gözleri çakmak çakmaktı.
Yürüdü uçurumun başına kadar,
eğildi, durdu.
Bıraksalar
ince, uzun bacakları üstünde yaylanarak
ve karanlıkta akan bir yıldız gibi kayarak
Kocatepe'den Afyon Ovası'na atlayacaktı.

nazım hikmet...

Zafer, "Zafer benimdir" diyebilenindir. Başarı ise,
"Başaracağım" diye başlayarak sonunda "Başardım"
diyebilenindir.

Atatürk...

28 Ağustos 2009 Cuma

deli fadik..


tipe bak hizaya gel :))))

bu kız deli valla bak; diyorumda inanmıyosun de mi blogum:) yani biraz çatlak, biraz çılgın, acaip gözü kara bildiğin çatlak işte kime çekmişkine ihihihih:)) ooh sefam olsun canı sağolsun varsın deli biraz da gözü kara olsun. Dün akşam tepindi tepindi biraz şımardı accık dötü kalktı bi havalar bi havalar sorma gitsin! sonra dişimizi fırçalamak için banyoya gittik, elimizde fıraçalar haşır huşur kazıyoruz dişleri. Baktım şımarıyor yarım yumalak yapıyor. "Annecim yardım edebilirmiyim" dedim." Çok komiksin anneeeee, bu çocuk oyuncağı" dedi:P
diyosuuuuun, e peki fırçala bakalım. Neyse sonra neden senin ki köpürüyo benim ki köpürmüyo diye tutturdu ben de büyüklerin macunu farklı küçüklerin ki farklı dedim. Ama yooook, laftan anlamayan küçük insan tutturdu ben de onu istiyorum diye. Senmisin isteyen en acısından macunu sıkarsın fırçaya. Allaaaah!!! yandım, imdat nasıl bağırıyo. Çalkalayıp çalkalayıp tükürüyo ama cazgırlık ve yaygara koftiden. Sonra işlerimiz bitti saat 8:30 civarı tam yatmaya gidiyoruz anne bişi izlicem sonra yatıcam lütfen dedi. E peki topu topu 5 dakkalık bi animasyon izle annem dedim. Koltukta zıplıyo, atlıyo ama deli gibim aynı. Nehir dikkat et düşersin, nehir kenara yaklaşma bi kaza çıkacak vs. derkeneeee; uyku sersemi tepinen şımaran zıplayan deli kızım koltuğun tepesinden kaşla göz arasında uçarak yere yapıştı. O'nun düşerken gözleri, benim de kalbim yerinden fırladı. Önce kafa çakıldı yere sonra sırt üstü güüm diye bi ses geldi. Düşmesiyle kapmam bir oldu ama, katılmasına engel olamadım uzun süre ağladı:( ooof be annem of be deli kızım bi yandan ağlıyo bi yandan bana "anne haklıymışsın ben düştüm" diyo hay allahım gülermisin ağlarmısın?

27 Ağustos 2009 Perşembe

diziler-taşınma-kreş vs.


Artık yeni sezonda ki dizilerin ve yeni bölümlerin fragmanları dönmeye başladı tv de. Sabırsızlıkla bekliyorum! yaaaa lütfen başlasın artık. Kitaplardan kafamı kaldırayım ve dizilerin karşısında çakırdak çitliyim bir an önce.
Hani kuralları yazmıştım ya; çok kafaya takan olmuş! ama anlayan anladı benim mesajımı.. Neyse ben işime gelen kuralı aldım kendime göre:)
Bu sıralar pek fazla bi şey yapmıyorum gerçekten. Bütün gün elimde kitabım, psikopat gibi okuyorum sonra tam bitiyo kafayı kaldırayım biraz dünyaya diyorum. Yine başka bi kitap almışım elime. Gündüzleri havalarında serin olmasından faydalanarak nehir le parka gidiyoruz ara sıra, bazı akşamlar babasıyla bisiklet sürmeye iniyor. Bu sıralar en çok balkon da piknik yapmaktan hoşlanıyor hanfendi. Kahvaltımızı balkonda yiyoruz. Geçen akşam barbunya yapmıştım hatta barbunyalarıda beraber ayıkladık kızımla hem de hepsini:) biraz yedi sonra da babam pizza alsın balkonda piknik yapalım dedi. Bizde yaptık, hem acaip mutlu oldu, hem de en büyüğünden iki dilim pizza yedi.
Ve bazı günlerde biliyorum su israfından başka bişi değil ama çok da hayır diyemiyorum ivladıma; küveti biraz su doldurup havuz yapıyoruz:) onun israf ettiği suyu telafi etmek için ben yıkanmıyorum:P
Günler böyle hızlı geçiyo işte blogum. Aslında bu yazıyı normal cümlelerle yazıyorum ama bi yandan okurken aslında çok da kendimi vererek yazmadığımı hissediyorum. Hay allam ne oldu bana bilmiyorum, ilham perim ana kara ya gelmiyor bi süredir sanırım:)
Evle ilgili sorular gelmişti hemen cevaplıyorum: evimiz allah izin verirse kasımda bitiyor içinde ki bazı extralarımızı yaptırdıktan hemen sonra taşınmayı düşünüyoruz. Nehir için bi kreş ya da oyun grubu araştırmamız lazım en kısa zamanda, tabi taşınana kadar beklemesi gerekecek prensesimin.. Bu konuda yeni evimiz de de komşu olacağımız eski komşum sevgili emel de bize yardımcı oluyor sağolsun. Zaten bi yere karar verdiğimiz zaman ege il nehir aynı kreşe gidecekler, en azından bu işin en iyi kısmı:) Yeni ev, yeni muhit, yeni okul hoş eskisi yoktu ya :)) İlk kreşi olacak benim aşkımın. Bu konuda da biraz endişelerim var sevgili anneler. Nehir uyum sağlayabilir mi? kreşi sevecek mi? isteyerek mi gidecek ağlayarak mı? oooooooof sormayın bu konuda gerçekten ciddi meraklarım var. Evet evet endişeden ibaret değil cidden merak ediyorum prensesimin kreşe ilk tepkilerini. Umarım herşey çok güzel olur. Mutlu olmanı herşeyden çok istiyorum canım kızım..

21 Ağustos 2009 Cuma

KURAL MURAL TANIMAM DİYENLER!!

yirmi dokuzuncu kural

Kader, hayatımızın önceden çizilmiş olması demek değildir.Bu sebepten, "ne yapalım kaderimiz böyle" deyip boyun bükmek cehalet göstergesidir. Kader yolun tamamını değil, sadece yol ayrımlarını verir. Güzergah bellidir ama tüm dönemeç ve sapaklar yolcuya aittir. Öyleyse ne hayatının hakimisin, ne de hayat karşısında çaresizsin.

otuz sekizinci kural

"yaşadığım hayatı değiştirmeye, kendimi dönüştürmeye hazır mıyım?" diye sormak için hiçbir zaman geç değil. Kaç yaşında olursak olalım, başımızdan ne geçmiş olursa olsun, tamamen yenilenmek mümkün.
Tek bir gün bile öncekinin tıpatıp tekrarıysa, yazık. Her an her nefeste yenilenmeli. Yepyeni bir yaşama doğmak için ölmeden önce ölmeli.

20 Ağustos 2009 Perşembe

3.KÖPRÜ YAPILMASIN DİYENLER!!!!!


ÖYKÜNÜN ÇIĞLIĞINA SESSİZ VE DE HAREKETSİZ KALAMAZDIM!! BEN DE KESİNLİKLE KONUN HASSASİYETİNİ BLOGUMDA PAYLAŞMAK İSTEDİM!!

3.BOGAZ KÖPRÜSÜ YAPILMASIN
ORMAN ARAZİLERİ VE SU HAVZALARI YOK OLMASIN....

17 Ağustos 2009 Pazartesi

Kızlaaaaaaaaaar!!!

Blogumda son yazımı yazarken bu şekilde anlaşılacağını düşünmemiştim. Blogumu yazmaya tabi ki devam ediyorum arkadaşlar. İçimdeki müzik özel hayatımda sustu, blogumda değil.. Hayat tüm hızıyla devam ediyor, hele nehir tam gaz devam ediyor:) Yani yazacak çok şey var. Ben gayet iyiyim, hepinize, herkese teşekkür ederim ilginiz ve merakınız için. Ben burdayım söyleyecek çok sözüm var. Ha! herşey halloldu mu? HAYIR ama insan herşeye alışıyor. En önemlisi sağlık bu hayatta. Allah sevdiklerimize uzun ömür versin!!
Evet uzun süre yazmadım ve maalesef uzun süre bloglarınızı da okuyamadım. Hepsini en kısa zamanda telafi edicem kızlar merak etmeyin:)
Bu arada araya bir de izin sıkıştırdık. Uzun bi süredir Altınolukdaydık, en azından nehir için güzel bi tatil oldu. Yüzmeyi öğrendi, gezdi, oynadı, uyudu ve de çoook büyüdü dünya tatlısı, canım kızım, hayat ışığım....