29 Mayıs 2009 Cuma

mutlak huzur

Evet altınoluk dan ilk yazımı yazıyorum kızlar:) hem de serin bi yaz akşamın da kuş sesleri ve bahcedeki itlerin havlamasının eşliğinde balkonda ki büyük salıncakda yatarak! nazar etmeyin ne olur:) nasıl huzurlu, nasıl sakin bi akşam anlatamam. Mis gibi bi hava, salıncak da hafif tatlı bi rüzgar,üstümde pembe bir pike. Hayal edebiliyomusun benim halimi,nasıl mayışık nasıl yayılmışım düşün. Şu sigarada olmasa oksijenden beyin damcıklaması olucam:) Burda sahile uzak ama dağa yakın, ağaçlar içindeyim. Nehir arpası fazla gelmiş beygirler gibi bütün gün koşuyo,zıplıyo deliriyo. Her sabah kalkıp önce sezar la suzinin yemeklerini veriyor dedesiyle. Çiçekleri suluyo,balkonu yıkıyor,her seferinde ayağı kayıyo düşüyo, sonra ağlıyo:) Annemle kayınvalidem laflıyo, ben paso kitap okuyorum,biri bitti. Öbürüne başlamadan önce ara verdim biraz, e size de havadisleri yazmam lazım di mi ama:) Yani burası acaip huzurlu ve güzel. Ah istanbul hem özleniyorsun hem bıktırıyorsun! Bu arada hava serin olduğu için henüz denize giremedik sahile gittik ama yüzemedik:( Resimmi? ya sormayın kızlar dedim ya çok tembelim bu sılaralar. Resim ara sıra çekiyorum,hadi çektim diyelim bilgisayara aktarmıyorum falan filan yani. Evet evet tembelim cidden. İnan pc kucağımda yazıyorum ama bi yandan da sallanıyorum. Birazdan uykuya dalarım kanımca, o yüzden bana müsade.. söz kızlar en kısa zamanda resimleri koyucam. Yarın sabahtan izmire gidip sevgiliyle kavuşucaz inşallah,ordanda manisaya geçip sevgili arkadaşım nalanın düğününe gidicez. Pazar günü tekrar altınoluğa döndüğümüzde düğünden bahsederim uzun uzun. Şimdilik hoçkalın...

27 Mayıs 2009 Çarşamba

good by for now ve hepi börtlek suyu:))

kıslaaar ben altınoluğa gidiyorum bu sabah. Ordan canlı yayın bağlanıcam merak etmeyin:)
inanın dünden beri vakit bulup nehir'in doğum günü fotolarını aktaramadım pc ye. Evet haklısınız tembellüük ettüm:( Doğum günü çok güzel geçti, nehirin arkadaşları ve sevdiğimiz dostlarımız bizi yalnız bırakmadı. Çok güzeldi gerçekten, çocuklar çok eğlendi umarım büyüklerde sıkılmamıştır. Pastamız yine yineee çok güzeldi. Sevgili arkadaşım emel yine çok lezzetli hafif ve çok şirin bi pasta yapmıştı. Kızımı çok mutlu ettin teyzesi teşekkürler.
Bizi yalnız bırakmayan herkese ve burdanda nehirin yeni yaşını kutlayan ve iyi dileklerini gönderen herkese çook teşekkür ederim. Resimleri en kısa zaman da koyucam bloga. Şimdi saat çok geç oldu yarın erken kalkıcam anca bu kadar yazabiliyorum bana müsade...
Haaa saat 12 yi geçti ve 27 mayısa girmiş bulunmaktayız veeeeeeeeeeee
Sevgilimin, hayat arkadaşımın, sırdaşımın, kızımın prensi, benim aşkımın doğum günü..
iyi ki doğdun sevgilim, iyi ki seninle evlendim. Umarım ömür boyu beraber oluruz. Beraber yaşlanır, sabahları uyandığımda yanı başımda takma dişlerini bardağın içinde görebilirim. Umarım yaşlandığında kulağındaki kılları kesebilirim tabii yakın gözlüğümle puahaha:))
iki sağlıklı tonton olabilir vve nehirin ilerdeki başarılarına beraber tanık olup, beraber mutluluk gözyaşları dökebiliriz ve umarım küçük bi sahil kasabasında beraber elele kamlumbağa hızıylada olsa yürüyüş yapabiliriz.
S E N İ S E V İ Y O R U M bana ve hayatıma kattığın herşey için teşekkür ederim.

24 Mayıs 2009 Pazar

ESARET...

ULAN BEN NAPTIM SAKİN Bİ DENİZ OLAN GÖNLÜMDE,HİÇ Bİ ŞEYDEN KORKMAYAN YÜREĞİMDE Bİ DAMLA GÖZYAŞIYLA FIRTINALARA SEBEB OLAN KÜÇÜCÜK BİŞEY!!?? nASIL YA DEDİM.. ŞİMDİ BEN BU MİNİK İÇİN ÖMÜR BOYU ENDİŞELİNİCEM Mİ? NERDE VE KİMİNLE OLDUĞUNU BİLMEDİĞİM ZAMANLARDA KALBİM GÜM GÜM ATACAK MI? UZAĞA GİTTİĞİNDE OTURUP GÜNLERCE BENİ ARAMASINI MI BEKLİCEM? HEM DE ELİMDE OLMADAN??
EVET EVET İNSANIN KENDİ İSTEĞİYLE ESARETİ KABUL ETMESİ BU.. BU ESARET MANEN!! ONUN DOĞMASIYLA SEN KALBİNİ SEVGİ ZİNCİRİNE VURUYOSUN...
MAYIN TARLASI GİBİ Bİ HAYATTA ÇOCUĞUN İÇİN ÖNDEN GİDİP ONU TEHLİKELERE KARŞI KORUMAYA ÇALIŞACAKSIN KORUYAMADIĞIN YERLERDE DE OTURUP KAFAYI YİYECEKSİN!!
PEKİ ÇOCUĞU OLANLAR BÜTÜN BUNLARA NASIL KATLANIYOR
İŞTE ONU ANLATAMAM... HANİ SIRADAN Bİ KAÇ CÜMLEYLE GEÇİŞTİRSEM BANA YAKIŞMAZ.İFADE EDİİM DESEM KALEMİMİN GÜCÜ YETMEZ.
NEHİR DOĞDUKTAN SONRA KENDİMİ ÇOK MÜHİM BİRİ GİBİ HİSSETMEYE BAŞLADIM. ÇÜNKÜ BEN ONUN İÇİN DÜNYANIN MERKEZİYDİM, BENSİZ YAPAMIYORDU VE BEN ÇOK ÖnEMLİ Bİ ZAT OLDUM Bİ ANDA..
BİR SENE BOYUNCA NEREDEYSE HİÇ UYUMADIM. NE ZOR GÜNLERDİ, ŞİMDİ DE YAŞADIKLARIMI UNUTMİYİM DİYE GÜNLÜK YAZIYORUM:)BU NE YAMAN ÇELİŞKİ ANNEM:))
SENDEN Bİ PARÇAYI BÜYÜTMEK,SEVMEK,YETİŞTİRMEK,ONUN SENİ SEVMESİNİ GÖRMEK, SANA HAYRANLIKLA BAKTIĞINI GÖRMEK, O BENİM ANNEM DERKEN SURATINDAKİ KISKANÇLIĞI VE GURURU GÖRMEK,SANA KARŞI GELİRKEN YA DA POSTA KOYARKEN ONUN KİŞİLİKLİ BİR BİREY OLDUĞU SONUCUNU ÇIKARIP İÇTENN İÇE MUTLU OLMAK,DÜNYADA HİÇ BİR ÇİÇEĞİN YA DA PARFÜMÜN KOKAMIYACAĞI KADAR GÜZEL KOKUSUNU KOKLAMAK,BURNUNU ONUN BOYNUNA SOKUP O KOKUYU SOLUMAK.. ANLATAMAM ANLATAMAAAAM...
BUNLARI NİYE Mİ YAZDIM; 3 SENE ÖNCE BUGÜN BEN ANNE OLDUM..
İYİ Kİ DOĞDUN CANIM KIZIM.

22 Mayıs 2009 Cuma

NOBEL ÖDÜLÜ!


Şuan göz yaşlarım, göz pınarlarımda toplandı,burnumda bi sızı damlalar yanaklarıma döküldü dökülecek ama suratımda koca bi gülümseme, hemen pc başına oturdum. Yazmam gerek hem de hemen. Bi de yaşlanmış gözlerimden net görebilsem ekranı daha kolay olurdu ama:)
Önce en baştan başlıyiim, bu sabah erkenden yollara düştüm kuaföre gidip bembeyaz olan saçlarımı boyattım, kestirdim. Saçlarımdan gür olan kaşlarımı çim biçme makinasıyla aldırdım puahahaaa:) ya bu da ayrı bi kaos arkadaşlar bayan olmak zor bilirsiniz ama neden tutam tutam dökülen saçlarınızın dökülmesine engel olamaz, gürleştirmek için ne yapsanız sonuç vermezde, istemediğiniz yerdeki bütün tüycükler büyük bi hormon desteğiyle uzar da uzar anlamam:) var mı anlayan ? Ben kendimle meşgulken kızımda ananesiyle başbaşa takılıyor. Tabi cep telefonum olmadığı için ne yaptılar ne ettiler haberimde yok. A annem geldi söylemedim di mi? evet evet torunun doğum günün de bi kez daha bizimle olmak için angaradan geldi canım annem.
Kuaförden sonra dışarda ki diğer işlerimide halledip çarçabuk eve döndüm ve kızım hemen kapıda " seni çok özledim annecim dedi, hemen arkadasından; "aaaa ne kadar cüzel görünüyorsun annecim" dedi. Sonra başladı bütün gün ananeyle yaptıklarını anlatmaya. Nasıl mutlu,anlatıyo da anlatıyo. Hamurdan yaptıklarının hiçbirini bozmamış ben gelene kadar annem de görsün diye saklamış. Daha sonra küçük hanım benden para istedi, ananesiyle fırına gitti ekmek aldı geldi. Sonra hep beraber kurabiye yaptık, nehir fırının başında bekledi. Akşam yemeğinde mantısını yedi, üstüne kurabiyelerini yedi. Bi saat önce de uyumak üzere yattık. İkimizde bi süre kipak okuduk:) evet evet ben karıncalı kipakımı okucam dedi, ben de kendi kipakımı okudum. Sonra arkasını döndü ve gözlerini kapadı. Sonra birden sessizce döndü karanlıkta bana sarıldı veeee
" annecim ben çok şanslı bi çocukum, senin gibi iyi bi annem olduğu için" dedi.
Bi insanın hayatında daha mutlu olabileceği anlar elbette olacaktır,allah daha mutlu günlerde göstersin... ama en azından şuana kadar daha mutlu olduğum ve gözlerime yaşların hücum ettiği bi an hatırlamıyorum hayır vardır belkide ben şuan hiç bişey hatırlamıyorum leylaya geçme faslındayım :) Kendimi nobel ödülü almış gibi mutlu ve gururlu hissediyorum. Anneye evladı tarafından verilmiş bi nobel ödülü:) Anneye allah tarafından verilmiş bi nehir ödülü..

21 Mayıs 2009 Perşembe

canım&cadım..:)


Yorulmuyor, susmuyor, dinlenmiyor, dinlemiyor... evet evet benim kızım hiç mola vermiyo hani duracell reklamlarında bütün ayıcıkların bi yerde pili bitiyor bi tek süper pilli ayı yoluna devam ediyo ya hah! işte benim kızda o reklamlardaki pilden var işte:) Aman allah sağlık sıhhat versin yeter ki; varsın tepinsin, varsın yorulmasın napalım:) Bu sıralar bi de küçük hanımda bi inat bi inat şaşarsınız. Sevgili diyor ki: aynı anası şu inada bak:) ben de diyorum ki: aynı babası şu inada bak!
valla hangimize çekmiş bilmem ama bu kız gerçekten inat:) Neyse asıl beni dumura uğratan olay geçenlerde küçük cadıyla aramızda yaşandı. Benden istediği, olamıyacak bişeye "hayır" cevabını aldıktan sonra,önce yalandan bağırarak ağlamaya, ben; nehir lütfen benimle ağlayarak konuşursan seninle anlaşamayız dedikten sonra,inanılmaz üzgün bi şekilde omuzlarını önüne düşürüp sessiz sessiz ağlamaya,sonrada "ama ben çok üşgünüm" demeye başladı. Bildiği bütün numaraları deneyip ağlayarak odasına giderken, annecim biraz sakinleş sonra konuşalım dedim. Tamam dedi ve odasına gitti, biraz sonra odanın kapısını kapattı. Üstünden bi süre geçtikten ve ses azaldıktan sonra odasına gidip kapısını çaldım,gelebilirmiyim annecim dedim. "hayır gelemessin biraz yalnız kalmak istiyorum" dedi ?!!?
Anaaaa!!! içimden ne güzel ne güzel tabi sen de bi bireysin annecim, seninde bu tür isteklerin olmalı tabi ki anlıyorum kem küm derken, bi yandanda nasıl yaaaa,höööst ne oluyo, ne diyon annem seeeen, bu yaşta beni kapı dışarımı ediyon kibarca, gibi benzer cümleler kafamda fır fır dönmeye başladı. Sonra aklıma,ergenlik çağına henüz girmekte olan çocuklarıyla yaşadıklarını bloglarında zaman zaman bizimle paylaşan arkadaşlarımın yazdıkları geldi...
Evet belki endişelenmek için henüz erken ama biliyorum ki önümüzde çok keyifli çok zahmetli çok zor ve bi o kadar da önemli bi süreç var, bu sadece bi başlangıç. Anladım...

20 Mayıs 2009 Çarşamba

döndüm:)

sonunda laptopımla başbaşa kaldım:) Dün kendisine kavuştum, valla aslında çok zor oldu ama bi yandan da vaktimi bilgisayar karşısında geçirmediğim, gözlerimin bile dinlendiği bi dönem oldu benim için:) Şimdi de bi telaş içindeyim sormayın pazar günü prensesin doğumgünü var! her gün soruyo bugün mü doğum günüm diye. Yedi bitirdi bizi herkesi tek tek soruyo bu gelcek mi, o gelcek mi? Kafamızı şişirdi cadı kızım benim. Neyse az kaldı, doğumgünü bittikten sonra umarım bi daha bi daha istemez:) anlamıyo ki yavrucak onu ilgilendiren pasta ve balonlar, tabi bi de arkadaşları. Pastamızı bu sene yine emel teyzesi yapacak kızımın, geçen sene çilek kız pastasıydı bu sene de kendi isteklerini özel olarak iletti hanfendü:) pastamızın neyli olduğunu söylemiyim süpriz olsun:)
Geçenlerde de nehir'in arkadaşı arda'nın doğumgünü partisine gittik. Sevgili arkadaşım arzu'nun kara gözlü oğlu ardacımda, kızımdan önce burun farkıyla 3 yaşını doldurdu. Allah hepsine uzun ve sağlıklı bi ömür versin inşallah. Çok eğlendiler, doğum gününde tabi arda ve nehir didişdi durdu:) oyuncakları paylaşamadılar,hediyeleri paylaşamadılar, bizi paylaşamadılar ! ama yine de çok güzel vakit geçirdiler:)
Nehir'in doğduğu gün daha dün gibi ama şimdi 3 yaşını bitiriyo canım kızım.. Her sene biraz daha şaşırıp nasıl da hızlı büyüdüğünü izliyoruz. İlerde kocaman bi kız olduğunda neler hissedicez kim bilir? Canım kızım seni çok seviyorum..
Geçtiğimiz haftasonu sevgiliyle gezdik tozduk,tatili fırsat bilip bi yerlere kaçamadık. Ama haftaya altınoluğa gidiyoruz,şimdiden heyecan sardı hepimizi.
Öncesinde manisaya gidicez niye mi? aaaaah şimdi nerden başlasam; aslında hem hayırlı hem de hüzünlü bi hikaye benim için, Canım arkadaşım, can dostum nalan evleniyo. Şimdi aa ne güzel bunun neresi hüzünlü diyeceksiniz değil mi ? Evet çok sevdiği ve sevildiği bi evlilik yapıyor onun mutlu olmasını ta kalbimin en içinden istiyorum hem de! hüzünlü olan yanı ise,düğünden sonra manisada yaşayacak olması:( Hala bu fikre alışamadım. Nasıl olur diyorum içimden, ben şimdi napıcam, 3 gün birbirimizi görmesek özlediğim arkadaşımı ne kadar sıklıkla görücem bilmiyorum. Ama kalbimiz hep beraber olucak onu biliyorum. Kendim evlenirken de ankara'dan istanbul!a gelmiş, aynı duyguları canım arkadaşım derya'ya yaşatmıştım Deroşum seni şimdi daha iyi anlıyorum valla. Gitmekte zor ama kalana daha zormuş haklıymışsın:(
Nalancım bir kez daha mutluluklar diliyorum.. burdan da yazmak istedim. Çok mutlu olun birbirinizi çok sevin emi..

17 Mayıs 2009 Pazar

olmuyoooo:(

benim kızın tamir işi zor arkadaşlar beni unutmayın dönücem... birazcık fazla para sıkışmış arasına:( ama pazartesi tamamdır inşallah:)
nehir bu sıralar aştı kendini neler neler anlatıcam sormayın...

11 Mayıs 2009 Pazartesi

nerden başlasam?

hay allahım günlük bu adı üstünde,öyle sevgilinin laptop ından ayda yılda bir girip yazmakla biter mi? hayır hadi bitti diyelim, nasıl başlanır nerden başlanır bilmiyorum ki! valla ne yazacağımı şaşırdım, kafam allak bullak oldu. Benim kıs hala tamir olmadı. O yokken ne gündemler kaçırdım yaw 1 mayıs geçti, 8 mayıs geçti, 10 mayıs geçti:) valla bilgisayar olmayınca insan da bazı rahatsızlıklar baş gösteriyor. İlk günler bi şaşkınlık,bi aptallık oluyor insan da, takip eden günlerde bi boşluk, bi neydüğü belirsiz bi hal alıyor insan. Daha sonra ki günlerde bi kaşıntı alıyor ki insanı sormayın. Hatta öyle ki ben de baş dönmesi ve halsizlik bile yaptı o derece yani:)
ay anacım bi de meraklıyım ben sorma, hani yazmıyorum onamı üzülim kim ne yapmış, ne yazmış,ikkuş ne almış, öykü ne yazmış, lori nerelere getmiş valla merak içinde kıvranıyorum. İşte sonrasında da bi karın ağrısı, bi baş dönmesi hasıl oluyor :)
Doğumgünüm geçti bu arada, herkese teşekkür ederim. Güzeldi evet; sabah prensesim kalktı iyi ki doğdun melteeeem, mutlu yıllar sana dedi. Öptü sarıldı sonra, benim doğum günüm ne zaman gelecek diye mızmızlandı. Anneciiim; ben sana büyüyünce doğum gününde hediye alıcam dedi:( ben gözyaşlarımı tutamadım. Neden ağlıyosun ki mutlu olman lazım dedi. Sonra ben hönkürerek ağladım.Mutlulukdan annecim dedim büs bütün kafası karıştı yavrumun. Benim hediyem sensin annecim dedim:) Bütün gün telefonla konuştum, tebrikleri kabul ettim hem şımardım hem sevindim. Bütün dostlarımın bütün sevdiklerimin sesini duydum çok şükür hepinize tekrar teşekkür ederim. Sevgili de aşkım iyi ki doğmuşsun iyi ki benim olmuşsun dedi, hepten duygulandım hediye almadığı için beni laflarıyla sarhoş etti, kata kulliye getirdi. Nehir' e sor bakalım baban ne almış dedim. Babaççım anneme ne aldın dedi. Sevgili de kızının kulağına bişeyler fısıldadı nehir de geldi ve bana biiiiiiiiiip dedi :) yani ben bipliyom orasını anladın sen onu :) Sevgili anacım bana sabah yataktan kalkmış kart sesiyle şarkı söyledi telefonda ah aaah dedim içimden şöyle iki adım yerde olsada canın çekince bi koklayı versen ananı bi öpüversen. Hay allam bu kızda büyüyünce kimbilir nerelerde hayat kuracak kendine, meltem hanım sen asıl o zaman gör bakalım sevdiğin kokuya hasret kalmayı dedim!! hayatın kendisi bu aslında, normal olanda bu, kim nerde nasıl mutlu oluyorsa öyle yaşasın, yeter ki kalbimizden o sevgi, bedenimizden sağlık eksik olmasın.
Akşamda kayınçom ve eltim bizi yemeğe götürdüler. Çok güzeldi. Rejimide bozduk valla, hoş benim ki de nasıl bi rejimse çaktırma:) Çok güzel bi akşamdı, çok güzel bir jestti:)
hani beyim hediye almadı ya; valla önemli değil, sevgilim ve kızım yanımda olduğu sürece yemişim hediyesini. Ama seneyede böyle olursa oyarım :))
Doğum günümde planımız olduğu için görüşemediğim teyzem cumartesi bizi davet etti. Hediyemi de verdi, en sevdiğim yemekleride yedirdi. E bu da şans annem uzakta ama en azından anne yarısı yakında:)
Pazar günü annler gününü sevgilinin teyzeleriyle ve kuzenleriyle bir arada geçirdik. Çok güzel bi pazar sabahıydı. Hepimiz genç ve yeni anneler birbirimizin de anneler gününü kutladık:)
Of of şimdilik bu kadar, nehirinde parti hazırlıkları var bu arada yarında onu anlatırım size..

EY SEVGİLİ BLOGUM ÖZLÜYORUM SENİ....

bak; bu yine 10 gün falan ortada gözükmez sanma!!! bu sefer bu kadar ara vermem, veremem zira uyuzlar gibi kaşıntı tutuyo beni valla bak :)

4 Mayıs 2009 Pazartesi

ŞOK-ŞOK-ŞOK

Arkadaşlaaaaar imdat tırlatıyorum kanımca,az kaldı yani:) hani uyuzum falan diyodum, hatta bi kaç gün yazmassam bunu tembelliğime ya da bahara falan veriyordum.. ki genelde 2 günden fazla blogumdan ayrı kalmadım. Ayrı kalmak dediysem yani yazmadığım bi kaç günde yine hepinizin yazılarını okuyor,sessizce gülümsüyor ya da en azından yorum yazıyordum.
HAYIR HAYIR arkadaşlar bu öyle bişey değil.. allahın sopası yokki gozüme soksun:) ay uyuzum bugün yazmiyim ay canım istemiyo derken; sen cuma günü benim laptop bi güzel patla :(
yani abarttım tabi, bomba gibi patlamadı ya bu meret. Ama cuma tam ödül kardeşlik falan derken sırıtıyordum ki birden, ekranda bi parlaklık oldu, flash gibi ondan sonra karanlığa gömüldü:( Nasıl üzgünüm, uyuzluğum için nasıl pişmanım. Ay sormayın bilgisayarım olmayınca şoka girdim. Hele bu blogum ve sizler yokmusunuz bağımlı olmuşum valla ben. Mailler gelse de olur gelmese de,msn ye girsem de olur girmesem de amaaa blogumu yazmadan sizleri tek tek okumadan vakit geçmiyomuş valla. Hayır napıcamı elimi kolumu nereye koyacağımı şaşırdım düşün artık! Aman allam, iyileşecekmiyim tohtor bey? Neyse benim laptop sevgilinin bagajda dolanıyo bi kaç gündür, ne zaman iyileşir, ne zaman kavuşuruz kendisiyle bilmiyorum:(
Ama beyim sağolsun benim pc kız gelene kadar,kendi pc oğluşunu getirecek bana, ben de en azından bi kaç gün akşamları blogumla hasret gidericem. E tabi ben bu kadar ara verince bloga, kayınanne de merak etmiş, sormuş beyime beni:)
Asıl nehir; beni bilgisayar başında göremeyince bi kaç gün, anne bilgisayarına ne oldu dedi :) duyarlı iiivladım hemen de farketti annesinin çaresizliğini:)
Neyse fotoğraflarımı beyimin pc ye aktarmasam bile yine ne yaptık ne ettik nerelere gittik yazmaya çalışırım. 1 mayısla ilgili de yazacaklarım var daha; ohooo pc gelene kadar dilim şişer benim, ben en iyisimi (sevgili den vakit kalırsa) her fırsatta burdan yazarım artık, napalım.
seviyom blogumuda seni de..

1 Mayıs 2009 Cuma

KISLARDAN KISLARA....

Kaç günlük uyuzluğumun ve tembelliğimin ardından bugün kolları sıvadım,oturdum blogumun başına. Pc bana bakıyo ben pc ye bakıyorum kaç gündür. Tembelim ama yazma konusunda:) sizin yazdıklarınızı inatla ve merakla okuyorum. Ama iş 2 satır yazmaya gelince ıııııh yok ! çıkmıyo benden bişeyler yaşadıklarım birikiyo, ama yazasım yok. Bugün çok sevdiğim iki blogdan gelen ödüllerimi paylaşcam. Bak keyfim yerine geldi kısslar sizin yüzünüzden çok teşekkür ederim sevgili ful, kıslar dayanışmasına beni de dahil etmiş:) ve de sevgili öykü bütün kıslar toplandık demiş beni de çağırıvermiş ben de koştum geldim :) ikinizede çok teşekkür ederim. Ben mi? ben ödülümü gerçekten beni severek okuyan, yorumlarıyla yazdıklarımı paylaşan bütün blog arkadaşlarıma veriyorum.