2 Şubat 2009 Pazartesi

BÜYÜKLERE..

Çocuk büyütmek zor iş. Anne baba olmuş insanların genel yargısı olan ‘Çocuğun mu var derdin var!’ sözü biraz keskin, biraz sert olsa da durumu gayet iyi ifade ediyor. Çocukların dert ve bela olarak adlandırılması hoş olmasa da…

Onların büyümesi, olgunlaşması, okuyup adam olması için ömürler veriliyor. Tabi her çocuktan aynı dönütü alamıyorsunuz. Bunun için çocuklarla aynı dilden konuşmak gerek. Bunu da tabi ki huyları, alışkanlıkları ve yaradılış özellikleri belirliyor. Birbirlerinden o kadar farklılar ki aslında, onları sınıflandırmak yanlış oluyor çoğu zaman.

Bazıları hiperaktiftir, saniye içinde gözle takip edemeyeceğiniz kadar hızlı hareket edebilir ve gerçek anlamda yorarlar. Bazılarının sesi çıkmaz, soru sorsanız cevap da vermez. Bazısı ise ‘‘Büyümüş de küçülmüş’’ dediğimiz gruptandır, karda yürür izini belli etmez, zekidir, bilmiştir. Ve daha sayamadığım onlarcası...

Çocukları tanıyabilmek için önce iyi bir gözlemci olmalı diye düşünüyorum. Biraz uzaktan gözlemleyerek, alışkanlıklarını, neye nasıl cevap verdiklerini, sizden farklı gelişen huylarını, dikkatlerini neye verdiklerini, kısaca onu o yapan birçok özelliği öğrenebilmek mümkün.
Gözlemleriniz, çocuğunuzla aynı frekansta olmanızı kolaylaştırır. Onunla aynı dili konuşmak arkadaşlığınızı da güçlendirir. Bunu yapabilirseniz size yalan söylemesinden korkmanıza gerek kalmaz. Hatta sizden habersiz bir şey yaparken belki de artık kendisi üzülecektir.

Onunla arkadaş olmak size, hata yapma şansı vermez. Arkadaşlığınızda hata yapmayın. Belki arkadaşlıklar bazı şeyleri affeder ama küçükler en ufak bir hata gördükleri zaman bu hemen belleklerine yazılır. Hiçbir şeyi unutmazlar. Bu yüzden ona asla yalan söylemeyin. Onu oyalamak için söz veriyorsanız yerine getirin. Onu ertelemeyin, yalnız bırakmayın. Çocuklar ilgiyle büyür. Taşıyamayacağı cezalar vermeyin. Başkalarının yanında küçük düşürmeyin, çok da övmeyin. Ona arkadaşınız gibi davranırken anneliğinizi ya da babalığınızı öldürmeyin, saygıyı, sevgiyi, sadakati öğretin.

Bu yazı anne bebek dergisinden alıntı. Paylaşmak istedim..

Hiç yorum yok: